ABD enflasyon oranı %4,9’a indi ancak tüketici fiyatları hala inatla yüksek

ABD’de tüketici fiyatları Nisan ayında yeniden yükseldi ve enflasyonun altında yatan ölçütler yüksek kaldı, bu da artan maliyetlerin önümüzdeki aylarda devam edebileceğini gösteriyor.

Hükümet Çarşamba günü yaptığı açıklamada, fiyatların Mart’tan Nisan’a yüzde 0.4 arttığını, Şubat’tan Mart’a kadar yüzde 0.1’den yükseldiğini söyledi. Bir yıl öncesine göre fiyatlar, Mart ayındaki yıldan yıla artıştan biraz düşerek yüzde 4,9 arttı.

Ülkenin enflasyon oranı, geçen Haziran ayında yüzde 9,1’de zirve yaptığından bu yana istikrarlı bir şekilde düştü, ancak Federal Rezerv’in yüzde iki hedef oranının çok üzerinde.

Fed, oynak gıda ve enerji maliyetlerini içermeyen ve uzun vadeli enflasyon eğilimlerinin daha iyi bir göstergesi olarak görülen çekirdek fiyatlara özel önem veriyor.

Çekirdek fiyatlar Mart’tan Nisan’a kadar yüzde 0.4 arttı, Şubat’tan Mart’a kadar da aynı. Çekirdek fiyatların yüzde 0,4 veya daha fazla arttığı art arda beşinci aydı. Bu hızdaki artışlar, Fed’in yüzde iki hedefinin çok üzerinde.

Bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında, çekirdek fiyatlar Mart ayındaki yıllık yüzde 5,6’lık artışın hemen altında, yüzde 5,5 arttı.

Ekonomistler, geçen yazdan bu yana ABD enflasyonundaki genel yavaşlamanın, ülkenin enflasyonu yenme çabasının nispeten kolay bir aşaması olabileceğini söylüyorlar.

Pek çok bakkal rafını boş bırakan ve mobilya, araba, elektronik eşya ve çok sayıda başka ürünün teslimatını geciktiren tedarik zinciri sorunları çözüldü. Gaz fiyatları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ulusal çapta galonu 5 ABD dolarının üzerine çıktığından beri düştü, ancak OPEC’in petrol üretimini kısma kararı almasının ardından Nisan ayında yeniden yükseldi.

Hizmet fiyatları hala yüksek

Yine de, mal fiyatlarının aksine, restoran yemeklerinden araba sigortasına, diş bakımından eğitime kadar hizmet maliyetleri hala artıyor.

Bunun başlıca nedenlerinden biri, şirketlerin işçi bulmak ve elde tutmak için bu sektörlerde maaşlarını artırmak zorunda kalmış olmalarıdır. Federal Rezerv yetkilileri, hızlı yükselen ücretlerin işçiler için iyi olsa da hizmet sektörlerinde daha yüksek maliyetlere katkıda bulunduğunu, çünkü işgücünün bu sektörlerin giderlerinin önemli bir bölümünü oluşturduğunu söylüyor.

Geçen hafta Fed, artan borçlanma maliyetlerinin ekonomiyi nasıl etkilediğini değerlendirmenin zaman alabilmesi için arka arkaya 10 kez faiz artırımına gitmesinin ardından faiz artırımlarına ara verebileceğinin sinyalini vermişti. Bununla birlikte, zamların tam ekonomik etkisi aylarca ortaya çıkmayabilir.

İki yılı aşkın bir süredir yüksek enflasyon, Amerika’nın tüketicileri için önemli bir yük, ekonomi için bir tehdit ve Fed için sinir bozucu bir meydan okuma oldu. Merkez bankası, Mart 2022’den bu yana kilit faiz oranını önemli bir beş puan artırdı.

Bu yüksek oranlar, borçlanmayı tüketiciler ve işletmeler için çok daha pahalı hale getirmenin yanı sıra, son iki ayda üç büyük bankanın iflas etmesine ve banka kredilerinde olası bir geri çekilmeye katkıda bulundu. Sonuç, ekonominin daha da zayıflaması olabilir.

Daha da kötüsü, hükümetin borç tavanı Haziran başına kadar aşılabilir ve Kongre’deki Cumhuriyetçiler, Başkan Joe Biden ve kongredeki Demokratlar harcamalarda keskin kesintiler yapmayı kabul etmedikçe üst sınırı yükseltmeyi reddediyor. Borç tavanı zamanında yükseltilmezse, ülke borcunu ödeyemeyecek, bu da küresel bir ekonomik krizi ateşleyebilecek bir senaryo.

Geçen hafta bir araya geldiklerinde, Fed’in politika yapıcıları gösterge faiz oranlarını çeyrek puan artırarak yaklaşık yüzde 5,1’e – 16 yılın en yüksek seviyesi – yükseltme konusunda anlaştılar.

Bu, pandemi başladığından beri ilk kez merkez bankası faiz oranının resmi enflasyon oranından daha yüksek olduğu anlamına geliyor.

Çoğu ekonomist, oran artışlarının zamanla amaçlanan etkisini göstereceğini düşünüyor. Yine de çoğu, zamların ekonomiyi bu yıl bir ara durgunluğa sürükleyecek kadar zayıflatacağından endişe ediyor.